Archive | Çevre Haberleri

Antalya Çevreci Dönüşüm Çalıştayı Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın koordinesinde, TMMOB Antalya Mühendis ve Mimar Odaları işbirliği ile düzenlenen Çevreci Dönüşüm Çalıştayı’nda görev alan çalışma grupları, bulgularını düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı.

Antalya’nın çevreci dönüşüm hedeflerinin belirlenmesine öncülük etmek amacıyla

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın koordinasyonunda, Antalya Mühendis ve Mimar Odaları işbirliği ile yürütülen projede meslek odaları, ilgili kurum kuruluşlar, sivil toplum örgütleri temsilcileri, akademisyenler ve uzmanlardan oluşan 220 kişinin görev aldığı Çevreci Dönüşüm Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı. 

Çalışma Gruplarının Bulguları Paylaşıldı

Antalya’nın su yönetimi, atık yönetimi, hava kalitesi, ulaşım, enerji, kentleşme, afet riski, tarım, turizm, sanayi, biyoçeşitlilik, döngüsel ekonomi, çevre eğitimi konularında belirlenen 13 çalışma grubunun hazırladıkları bulgu ve öneriler kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıya Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gökhan Civelekoğlu, Prof. Dr. Bülent Topkaya, grupları temsilen Meslek Odası Başkanları, kamu kurumları ve STK temsilcileri katıldı.

Çevreci Dönüşüm İçin Yol Haritası

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, çevre konusunun Antalya’nın ortak değeri olduğuna dikkat çekerek, “Denizi, doğası, iklimiyle Antalya’nın tarım ve turizmin başkenti olmasında çevrenin hayati bir rolü var. ‘Çevre ve Doğa Dostu Antalya’ hedefiyle, Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in öncülüğünde ortak akılla tüm kurum kuruluşlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çevreci Dönüşüm Çalıştayı’nda 13 tane grup oluşturuldu ve 220 uzman katıldı. Çok önemli bir organizasyon oldu” dedi.

Çalışmalar Sürecek

Antalya’nın atık ve su yönetimi, biyoçeşitlilik, tarım ve turizm gibi 13 farklı konusu ilgili çalışma grupları ile ele alarak mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileri üzerinde raporlar hazırlandığına da dikkat çeken Atasoy, “Biz bir çalıştay yapıldı oldu ve bitti diye konuya yaklaşmıyoruz. Yapılan çalışmalardan yararlanılması, her ilgili kurum ve kuruluşun üzerine düşeni yapması önemlidir. Bu nedenle çalıştayda elde ettiğimiz değerlendirme ve bulguları basın mensupları aracılığı ile kamuoyu ile paylaştık. Sonuç bildirgesinde Antalya’nın geleceğine dair çevre konusunda kısa ve uzun vadede neler yapılması konusunda sonuçlar çıkarılıyor. Bunlar da ilgili kurum kuruluş ve STK’lar ne yapması gerektiği konusunda takip ederek çalışmalar yapacak. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak çevre hassasiyetimiz doğrultusunda yapılması gerekenleri dikkate alacağız.” diye konuştu.

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri, Haberler ve Yazılar0 Comments

Grönland’da Temmuzda 179 Milyar Ton Buz Eridi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklim değişikliği konusunda uyarıda bulunarak, dünyanın en büyük ikinci buz örtüsü Grönland’da temmuzda 179 milyar ton buz eridiğini bildirdi.

Guterres, Fransa’nın Biarritz kentinde katıldığı G7 Zirvesi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin neden olduğu tehlikelere dikkati çekti. 

Dünya Meteoroloji Örgütüne göre, atmosferdeki karbondioksit miktarının insanlık tarihinin en üst seviyelerine ulaştığını vurgulayan Guterres, “Dünyanın en büyük ikinci buz örtüsü Grönland’da temmuzda 179 milyar ton buz eridi” ifadesini kullandı. 

LİDERLERE HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI

Guterres, Sibirya, Alaska, Kanada ve Arktik Dairesi’ndeki yangınlar nedeniyle haziranda atmosfere 50 megaton, temmuzda ise 79 megaton karbondioksit salınımı olduğu bilgisini paylaşarak, şimdi ise Amazon Ormanları’nın haftalardır yandığını söyledi. 

Küresel sıcaklık artışının, bu yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutulması ve 2050’ye kadar sera gazı salınımının sıfırlanması gerektiğini vurgulayan Guterres, dünya liderlerine iklim değişikliği konusunda harekete geçme çağrısında bulundu. 

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri, Genel0 Comments

Salda Gölü Millet Bahçesi Olması İçin Bugün İhaleye Çıkıyor

Burdur’un Yeşilova ilçesindeki turkuaz suyu ve beyaz sahiliyle Türkiye’nin Maldivleri olarak adlandırılan Salda Gölü’nün kenarına yapılacak olan Millet Bahçesi için yarın ihaleye çıkıyor. Yeşilovasalda sakinleri mahkemeye başvurarak ihalenin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istendi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Salda Gölü’nün kuraklık riski ile karşı karşıya olduğunu belirterek, “Bu alanda koruyucu bir yaklaşım olacağına dair şüphelerimiz var. Dere yataklarına bina yapan bir kurumdan bahsediyoruz, bu yapının geçmiş pratikleri bize daha çok endişe veriyor” dedi.

Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen hatta son dönemlerde sosyal medyada Saldivler olarak lanse edilen Salda Gölü’ne Millet Bahçesi yapılması yarın ihale yapılacak.

UZMANLAR: SALDA GÖLÜ KURAKLIK RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Salda Gölü’nün kirlilik miktarının yıllara göre değerlendirilip işin uzmanları ve meslek odaları ile ortak bir koruma çalışması yürütülmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu; “Şu anda ihalenin yapılacak olması, mevcut durum analizinin yapılmadan bu işe başlandığının somut bir örneğidir. Türkiye’de ekolojik verilerde ciddi anlamda eksiklik var bu yüzden yapılacak ihale bizi endişelendiriyor”

BİZE DAHA ÇOK ENDİŞE VERİYOR

İklim değişikliği olan bir coğrafyada olduğumuzun altını çizen Bozoğlu, “Salda Gölü kuraklık riski ile karşı karşıya, bu durum uluslararası raporlar ile de belgelendi. Bu alanda koruyucu bir yaklaşım olacağına dair, şüphelerimiz var. Dere yataklarına bina yapan bir kurumdan bahsediyoruz, bu yapının geçmiş pratikleri bize daha çok endişe veriyor” ifadelerini kullandı.

BÖLGE SAKİNLERİ DAVA AÇTI

Salda Gölü’nde, Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine ait Sosyal Donatıları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi ihalesi yargıya taşındı. Yeşilova sakinlerinden Osman Altınışık, Meral Türkoğlu, Özdemir Korkmaz, Aysel Alp ve Gazi Osman Şakar vekili olarak avukatlar Münip Ermiş, Tuncay Koç ile Mustafa Şahin, dava dilekçesini Isparta İdare Mahkemesi’ne sundu. Açılan davada, yapılacak Millet Bahçesi, genel altyapı işleri ve rekreasyon alanları ile Millet Bahçesi’ne ait sosyal donatıların yapımını içeren 31 Temmuz’daki ihalenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.

TEPKİLER ARTIYOR

Salda Gölü’nün Millet Bahçesi olması için ihaleye çıkılmasına çevreciler de tepki gösterdi. Sosyal medyada “saldayadokunma” etiketi ile kampanya başlatıldı. Pek çok kişi Salda Gölü’nde çekilmiş fotoğraflarını paylaşarak herkesi desteğe çağırdı.

İHALEYE KATILMAYIN ÇAĞRISI

Mimarlar Odası Antalya Şubesi de ihaleye katılmayı düşünen firmalara, ‘katılmayın’ çağrısında bulundu. Halen askıda olan imar planlarının askıdan inmesinden sonra iptali istemiyle de yargıya başvurulacağı belirtilen açıklamada, “Projenin ve imar planlarının iptali halinde mağdur duruma düşülmemesi için ihaleye katılmaması halkımız adına beklentimizdir” denildi.

İHALE NASIL OLACAK?

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre açık ihale usulüne göre yapılacak. Salda Gölü Millet Bahçesi ve sosyal donatılar inşaatıyla altyapı ve çevre düzenlemesi işinin ihalesi TOKİ İstanbul Hizmet Binası’nda gerçekleştirilecek.

BAKAN “YAPILAŞMA OLMAYACAK” DEMİŞTİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da Salda Gölü ile ilgili yaptığı açıklamada, “Millet Bahçesi projemizle Salda Gölü’nün çevresinde herhangi bir yapılaşmaya asla izin vermeyeceğiz” demişti.

VALİLİK: ÇEVREYE SAYGILI BİR MİMARİ İLE HİZMET VERİLECEK”

Burdur Valiliği, “Salda Gölü, Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Bu zaten başlı başına gölün korunması ve temiz kalması için en garantili sistemi ifade ediyor. Bu sistem sayesinde hem korunan, temiz kalan, hem de turizme hazırlanan bir Salda’yı önümüzdeki yıldan itibaren çok daha iyi seviyede göreceğiz” açıklamasında bulundu.

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

Kaputaş Plajı İçin Yeni Karar

Antalya’da dünyaca ünlü Kaputaş Plajı’nı da içine alan ve tartışmalara yol açan Kaş-Kalkan bölünmüş yol projesi için Kaputasverilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararı, Antalya 2’nci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Dava süreciyle ilgili bilgi veren Avukat Tuncay Koç ‘ÇED gerekli değildir’ kararının daha önce de iptal edildiğini hatırlattı. 

Kaş ilçesi sınırlarında Karayolları 13’üncü Bölge Müdürlüğü tarafından 28,7 kilometre uzunluğunda iki gidiş, iki dönüş olmak üzere 4 şeritli bölünmüş yol olarak ‘Kaş – Kalkan Yolu’ yapılması planlanıyordu.  Kaşlı 76 kişi, Kaş Kültür ve Tanıtma Derneği ile Peyzaj Mimarları Odası, Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün karayolu projesine ilişkin verdiği ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını yargıya taşıdı. Davaya bakan Antalya 2’nci İdare Mahkemesi, ‘ÇED gerekli değildir’ karanının iptaline karar verdi.

Danıştayın bozması üzerine yeniden iptal

Avukat Tuncay Koç, daha önce alanın 2842 metrelik kısmında Kalkan Güney yamaçları 1’inci derece sit alanından geçen yol için izin veren Tabiat Varlıkları Kurulu kararına yönelik yürütmeyi durdurma kararı verildiğini ancak Danıştay 14’üncü Dairesi’nin bu kararı, bölgede keşif yapılması ve devamında yeni bir karar verilmesi gerekçesiyle bozduğunu hatırlattı.

Koç, “Bozma kararı üzerine bilirkişi heyeti ile alanda keşif yapılmış ve heyet raporu alınmış. Antalya 2’nci İdare Mahkemesi de bilirkişi raporuna dayanarak ÇED gerekli değildir kararını iptal etmiştir” dedi.

Lokal trafiğe etkisi az olacaktı

Bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında geçen bazı gerekçeleri de anlatan Koç, “Planlanan yolun, Kaş-Kalkan başlangıç ve bitişli lokal trafiği ne ölçüde çekeceği incelendiğinde, mevcut güzergahtaki lokal trafiğin sadece yaklaşık yüzde 27’sinin yeni güzergaha saptırılacağı dolayısıyla, Kaş’tan Kalkan’a ya da Kalkan’dan Kaş’a seyahat edenlerin yaklaşık yüzde 73’ünün sahil yolunu kullanmaya devam edeceği, planlanan Kaş-Kalkan yolunun lokal trafikten ziyade transit trafiğe hizmet vereceği sonucuna ulaşıldı” dedi.

Yapılaşmanın sit alanına zararı göz ardı edildi

Proje içerisinde veya proje sonrasındaki muhtemel yapılaşma artışının doğal ve arkeolojik sit alanlarına baskısının irdelenmediğine dikkat çeken Koç, patlatma-yarma, iş makineleri ve yüksek tonajlı araçların geçişi sonucu vibrasyon etkisi, toz ve katı madde taşımını ile bu alanlardaki canlılara veya tarihi yapılara verilebilecek etkinin dikkate alınmadığını kaydetti.

Yaban hayatını doğrudan etkileyecekti

Koç, bölgedeki yabani hayvan türleri açısından da projenin önemli çevresel etkilerinin bulunduğunu, alternatif güzergah veya mevcut yolların iyileştirilmesiyle mevcut dokunun en az olumsuz etkiye maruz kalacak şekilde korunması adına yeterince araştırma yapılmadığını dile getirdi. 1’inci derece doğal sit alanında yapılması planlanan yolun 2842 metrelik kısmının koruma esaslarına uygunluğunu bozacağının da ortaya çıktığına işaret eden Koç, “Planlanan yolun Kalkan Güney Yamaçları 1’nci derece doğal sit alanının en uzun kenarından (yaklaşık 3 kilometre) geçerek deniz ve kara tarafını ikiye böldüğü, alanın doğal güzelliği, habitat ve yaban hayatı doğrudan etkileyeceği görüldü” dedi.

Likya orkidesinin yayılım alanı

Koç, “1’inci derece doğal sit alanında yer alan Likya Kaş orkidesi ve Kaputaş andız otu başta olmak üzere doğal hayata ve ayrıca yaban keçileri başta olmak üzere bölgede yaşayan kuş, yarasa, kirpi, yılan, kaplumbağa, tavşan, sincap gibi yaban hayvanlarına tehlike oluşturacağı, Likya Kaş orkidesinin yayıldığı 4 bölgenin kuzey tarafındaki 2 alanın sınırlandırıldığı gibi gerekçeler mahkeme kararında mevcuttur” diye konuştu.

Kaş’ın korunması herkesin görevi

Alanın tüm topoğrafyasını, coğrafi güzelliğini, doğal hayatı ve arkeolojik yapıları, tarımsal özelliği bozacak bu projenin bir daha gündeme alınmamasının Kaş halkının talebi olduğunu vurgulayan Koç, “Doğayı ve çevreyi koruyan, sürdürülebilir turizm ve geleneksel tarım ilkelerinden ödün vermeyen Kaş coğrafyasının korunması herkes için bir görevdir. Bu projeye dayalı olarak yapılan imar planları da iptal edilmelidir” dedi.

 

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

Nükleer’de Tehlike Ülke Tanımıyor

ABD’nin geçmişte nükleer testler yaptığı Marshall Adaları’nın bazı bölgelerindeki radyasyon değerlerleri Çernobil ve Marshall-AdalariFukuşima’dan bin kat daha fazla ölçüldü.

ABD’nin 1946-1958 yılları arasında nükleer testler yürüttüğü Pasifik Okyanusu’ndaki Marshall Adaları’nın bazı alanlarında ölçülen radyasyon oranının, nükleer santral kazalarının yaşandığı Çernobil ve Fukuşima’dan daha fazla olduğu bildirildi.
CNN’de yer alan habere göre, ABD’nin Columbia Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, ABD hükümetinin 1946 ve 1958 yılları arasında bazı mercan adaları üzerinde 67 nükleer test yaptığı Marshall Adaları’ndaki bazı bölgelerdeki radyasyon oranının, nükleer santral kazalarının meydana geldiği Çernobil ve Fukuşima’dan bin kat daha fazla olduğu açıklandı.

Araştırmacılar, nükleer testlerin üzerinden 60 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen Marshall Adaları’ndaki test yapılan 4 mercan adasındaki radyasyon oranının alarm seviyesinde olduğunu, bazı bölgelerde ölçülen değerlerin, nükleer serpintilerin yaşandığı Çernobil ve Fukuşima santrallerinin çevresinde ölçülen değerlerden 10 ila bin kat fazla olduğunu belirtti.

Marshall Adaları’ndaki Bikini adlı mercan adasında 1954 yılında yapılan “Castle Bravo” adı hidrojen bombası testinin, İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya atılan bombalardan bin kat daha güçlü olduğuna dikkat çeken araştırmacılar, Bikini Adası’nda tespit edilen nükleer serpintinin bölgedeki en yüksek miktar olduğunu ifade etti.
Bikini Adası’nın halkı 1946’da zorunlu yer değişimine tabi tutulmuş, 1960’lı yıllarda ABD hükümetinin adanın yerleşim için güvenli olduğunu açıklamasından sonra adaya gidenler yüksek radyasyon oranı sebebiyle yeniden göç etmek zorunda kalmışlardı. Nüfusun bir kısmı sonraki yıllarda kanser ve radyasyon kaynaklı hastalıklara yakalanmıştı.

ABD, 1946’dan 1992’ye kadar farklı yerlerde toplam bin 54 nükleer test gerçekleştirmişti.

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

Kleopatra Koyundan Yeni Haber Var

kleopatra koyu

Tekirova bölgesindeki Kleopatra Koyu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce 30 Mayıs’ta yapılan ihaleyle 3 firmanın oluşturduğu ortaklığa, 29 yıllığına kiralandı. Antalya Barosu, Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve Tekirova sakinleri, ihalenin iptali için Antalya 3’üncü İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava dilekçesinde; Kleopatra Koyu’nu yapılaşmaya açan, 6 Nisan 2018 onay tarihli Tekirova Tabiat Parkı Gelişim Planı’nın, öncelikle yürütmesinin durdurulması, yargılama sonunda da iptal edilmesi talep edildi. Dilekçede, planı hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yapılaşmayı onaylama yetkisinin bulunmadığı belirtildi. Nisanda yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme heyeti, yapılaşmanın bitki örtüsüne, orman yapısına ve biyolojik çeşitliliğe zarar vereceği yönündeki bilirkişi raporunun ardından ihalenin iptaline hükmetti.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nden yapılan açıklamada, Antalya 3’üncü İdare Mahkemesi’nde görülen davada, dava sürecinde yürütmenin durdurulmasına karar verilmediği için yatırımcıların hızla yapılaşma yoluna gittiği, kamu yararına aykırı olarak ‘bungalov’ adı altında 100- 300 metrekarelik villalar yapılarak, belirli kesimin kullanıma açıldığı ve halka kapatıldığı belirtildi. Planlar iptal edilmesine rağmen yargı kararının uygulanmadığı, her iki alanın halen halkın kullanımına açılmadığı belirtilen açıklamada, “Mahkemenin yürütmenin durdurulması kararı ile dava konusu alanda yapılaşmanın önüne geçilmiştir” denildi.

KAZANAN HALKIMIZ OLDU

Bilirkişi raporunda da yapılaşmanın bitki örtüsüne, orman yapısına ve biyolojik çeşitliliğe zarar vereceği dolayısıyla planlama esasları ile kamu yararına uyarlık sonucuna varılmadığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“Mahkeme tarafından ‘Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, esasta oy birliğiyle karar verildi’ denilerek, Tabiat Parkı statüsündeki ender bir doğa parçası olan alana, rant uğruna üst ölçekli plan kararları ile turizm amaçlı yapılaşma kararı getiren, alt ölçekli yapılaşmaya yönelik plan kararları ile yapılaşma koşullarını belirleyen, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planları yapılmadan, üstelik halkın bilgilenme ve hak arama özgürlüklerinin önü kapatılmak amacıyla uzun devreli Gelişme Planları askıya çıkarılmadan, yangından mal kaçırırcasına onaylanarak, nedeni anlaşılamaz bir acelecilikle ihale edilen dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Mahkemenin hem yürütmenin durdurulması hem de iptal kararları ile Tabiat Parkı olan Tekirova Mehmet Ali Bükü (Kleopatra Koyu), halkımızın kullanımında kalmıştır. Kazanan halkımız olmuştur.”

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

BAE’den Büyük Adım

Birleşik Arap Emirliği, dünyanın tek bir alana kurulu olan en büyük güneş enerjisi santralini faaliyete soktu. Noor Abu BAE Enerji SantraliDhabi adlı merkez yaklaşık 90.000 haneye enerji sağlayacak.

Birleşmiş Milletler’in düzenlediği Abu Dabi İklim Toplantısı, 30 Haziran- 1 Temmuz tarihleri arasında Birleşik Arap Emirliği’nde (BAE) icra edildi. Toplantı sırasında Emirlik’e ait Su ve Elektrik Şirketi tarafından yapılan duyuruda; ülkenin ve dünyanın tek bir alana kurulu olan en büyük güneş enerjisi santrali olan ve 1.177megawattlık enerji üretme kapasitesine sahip “Noor Abu Dhabi” adlı merkezin de açıldığını ifade edildi.
Yapılan açıklamada, santralin sahip olduğu 3.2 milyon güneş panelinin yaklaşık 90.000 haneye enerji sağlayacağı ve ülkenin yıllık CO2 emisyon oranını 1 milyon tona kadar azalacağı belirtilmiş. Emirlik, bu oranın yaklaşık 200 bin arabayı yollardan çekmeye eşdeğer olduğunu vurguluyor.

Santral BAE’nin Sweihan bölgesinde ve Abu Dabi Enerji Şirketi ile Japon Marubeni ve Çinli Jinko Güneş Holding iştiraklerinin ortak bir projesi olarak hayata geçirilmiş. BAE’nin İklim Değişikliği ve Çevre Bakanı Thani Al Zeyoudi bu kapsamda yaptığı açıklamada, “Kurulan santral, yenilenebilir enerji sektörü için önemli bir katkı sağlayacak.” ifadelerini kullanmış.

Petrol kaynağı olan bölge, yenilenebilir enerji kaynaklarına ciddi yatırımlar da yapmaya devam ediyor. BAE’nin ileriki dönemlerde 2GW’lık bir başka güneş enerjisi projesine başlayacağı ve Suudi Arabistan’ın da Mekke’de açılacak 2.6GW kapasiteli bir güneş enerjisi santrali için anlaşma sağladığı söyleniyor.

Ülkemizin en büyük güneş enerjisi santrali ise 50MW’lık kurulu gücüyle Kayseri OSB Güneş Enerjisi Santrali olarak dikkat çekiyor. Enerji Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin 2018 yılı güneş enerjisi kurulu gücü (bir elektrik santralinin karşılayabileceği, bir elektrik şebekesinin taşıyabileceği, bir tesisatın kaldırabileceği maksimum kapasite) 5.063 MW olarak gerçekleşmiş.

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

Çevre Dostu Çocuklara Ödül

TEMİZ Çevre Derneği’nce (TÇD) geleneksel hale getirilen ve ana teması ‘Temiz Çevre’ olan ilkokul ve temiz çevre ödül töreniortaokullar arasında düzenlenen ‘resim’, ‘fotoğraf’, ‘şiir’ ve ‘kompozisyon’ dallarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sosyal Tesisleri’ndeki ödül töreninin sunumunu Aslı Altan üstlendi. TÇD Başkanı Remziye Kartal Rosenblat törendeki konuşmasında, İl Milli Eğitim Müdürlüğü-TÇD işbirliğinde başlatılan yarışmaya her geçen yıl okul ve öğrenci katılımının arttığına dikkati çekti. Rosenblat, “Amacımız; çocuklarımıza küçük yaşta çevre bilincini aşılamak. Destek veren okulların yönetici, öğretmen ve öğrencilerine, velilere teşekkür ediyorum” dedi.

Törene katılan öğrenci ve aileleri sonuçlar açıklanırken heyecan dolu anlar yaşadı. İlk resim dalında eserleri dereceye giren öğrencilerinin isimleri anons edildi. Yarışmada il merkezi ve ilçelerdeki özel ve devlet okullarından 32 öğrencinin eserleri birincilik, ikincilik, üçüncülük, mansiyon ödüllerine layık görüldü.

TÇD Başkanı Remziye Rosenblat ile yönetim kurulu üyeleri başarılı öğrencilere madalya, para ödülünün yanı sıra çeşitli hediyeler verdi. Remziye Kartal Rosenblat, “Yarışmaya çok sayıda eser gönderildi, derecelendirmekte oldukça zorlandık. Her eser bizi oldukça duygulandırdı, gelecek için ümitlendirdi. Bu yıl ki konumuz ‘Doğa Bize Ne Veriyor’ oldu. Çocuklarımız duygu, düşünce ve hayallerini kâğıtların üzerine resim, kompozisyon ve şiir olarak yansıttı” dedi.

Ödüllerini alan çocuklar ise gelecek yıl tekrar yarışmaya katılacaklarını söyledi.

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Aktivite Duyuruları, Çevre Haberleri, Dernek0 Comments

Salda’da Karar Çıktı

Burdur’da, son yılların gözde turizm merkezi Salda Gölü’nü besleyen su kaynakları üzerine Devlet Su İşleri’nin (DSİ) salda gölüyaptığı gölet projesinin iptali için açılan davada, Isparta İdare Mahkemesi iptal kararı verdi. Ancak dava sürecinde gölet tamamlandı.

Yeşilova ilçesindeki turkuaz suyu ve bembeyaz kumsalları ile ‘Türkiye’nin Maldivleri’, ‘Saldivler’ gibi isimlerle anılan, son yılların önemli turizm merkezi Salda Gölü’nde, DSİ’nin Kayadibi Göleti ve Sulamasına Ait Malzeme Ocakları Projesi’ne ilişkin ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararının iptali için 2017 yılında dava açıldı.

Yeşilovalı 3 kişi adına 2 yıl önce avukat Tuncay Koç tarafından açılan davada, Isparta İdare Mahkemesi’nce ‘ret’ kararı verildi. Mahkemenin kararı, Danıştay’a temyiz edildi. Danıştay 14’üncü Dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu.

SALDA’NIN BESLENME HAVZASINDA

Danıştay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada, bölgede keşif yapan bilirkişi heyeti rapor hazırladı. Raporda, birinci derece doğal sit alanı içinde kalmasına rağmen gölet için Salda Gölü çevresinden kum alındığı kaydedildi. İnşası tamamlanan göletin, Salda Gölü’nün beslenme havzasında olduğuna da dikkat çekilen raporda, “Salda Gölü’nü besleyen sınırlı sayıdaki su kaynakları göz önünde bulundurulduğunda, Kayadibi Göleti’nin Salda Gölü’ndeki su seviyesinin azalmasına neden olacağı öngörülmektedir” denildi.

ENDEMİK BALIK TÜRLERİ TEHLİKEDE

Raporda, ‘aphanius splendens’ adlı yosun balığı, ‘pseudophoxinus burduricus’ adlı yağ (çiçek) balığı, ‘cyprinus carpio’ adlı ot balığı ve ‘oxynoemacheilus’ adlı sürüngen damalı yılan balığı gibi endemik türlerin Salda Gölü’nde yaşadığı belirtildi. İnşası tamamlanan Kayadibi Göleti’nde biriktirilen suyun, Salda Gölü’ne ulaşması gereken miktarı, mineraller ile oksijenin düşmesine neden olduğu, bunun da canlıların yaşama ortamının daralmasına yol açtığı kaydedildi. Bilirkişi raporunda, gölet projesinin doğru olmadığı kanaati de bildirildi.

ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR RAPORUNUN İPTALİNE

Bilirkişi heyetinin bu raporu sonrasında Isparta İdare Mahkemesi, Kayadibi göletinin Salda Gölü’nde su seviyesinin azalmasına neden olacağı, bölgenin uluslararası önemde ‘Önemli Kuş Alanı’ sınırlarında, göçmen kuşlar için önemli bir barınma ve dinlenme yeri olduğu, bu alanların yaban hayvanları için de doğal yaşama bölgesi olduğu hususları dikkate alındığında ÇED Gerekli Değildir kararında mevzuata ve hukuka uygunluk görülemediğine hükmetti. Mahkeme, ÇED Gerekli Değildir raporunun iptaline karar verdi.

MAHKEME İPTAL ETTİ AMA GÖLET BİTTİ

Davacı avukatı Tuncay Koç, davayı kazandıklarını, mahkeme kararıyla iptal edilen göletin, dava sürecinde tamamlandığını söyledi. Koç, “En son gittiğimizde biten göleti gördük ancak içinde su yoktu. Tam bir israf projesi. Ancak lehimize karar çıksa da gölet yapılmış, şu aşamada yıkılması söz konusu değil. ÇED’siz duruma düştü. Hiçbir planlama olmadan hassas alanlara böyle proje yapılmamalı. Projede malzeme alımı için bir taş ocağı da vardı ve orası Salda Gölü tampon bölgesiydi. Ancak taş ocağını oradan almamışlar ve başka bir yerden getirmişler. Projeyi de sonra bir miktar değiştirmişler. Dolayısıyla davayı kazansak da sonuç değişmedi. Açtığımız davanın ekolojik anlamı yüksek ama pratikte çok bir anlamı kalmadı. Projenin de gereksiz ve hatalı olduğu da ortaya çıktı.”

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

Yeni Maden Sahaları Yolda

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bu yıl 2 bin 19 maden sahasını ihale edecek. İlk çeyrekte 419 sahayı ihale eden Maden ve Petrol İşleri Genelmaden fotoğrafı Müdürlüğü (MAPEG), 1 Temmuz’da ise 60 ilde 500 maden sahası için ihale sürecini başlatacak. Bu sahalara ilave olarak yıl sonuna kadar 1100 maden sahasını daha ihaleye çıkarmayı hedefleyen Enerji Bakanlığı, toplamda 2 bin 19 maden sahasını ihaleye çıkarmış olacak.

HER yıl Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) belirlediği hedefler çerçevesinde yapılan maden sahası ihaleleri kapsamında 2017 yılında bin 218, 2018 yılında bin 317 adet, 2019 yılının ilk çeyreğinde ise 2 adedi uç ürün üretim şartlı olmak üzere 419 adet sahanın ihalesi yapıldı. Yüksek katma değer elde edilmesi amacıyla maden sahalarını ihale eden MAPEG, 1 Temmuz itibarıyla de 60 ilde 500 maden sahasını ihaleye çıkaracak. Afyon, Bilecik, Antalya, Diyarbakır, Şanlıurfa ve İstanbul’un da yer aldığı 60 ildeki sahalar için ihale süreci 1 Temmuz itibarıyla başlayacak, 31 Temmuz’da sona erecek. İhaleye çıkarılan illerde 46 maden sahasıyla Sivas birinci sırada yer alırken, Sivas’ı 27 saha ile Antalya, 20 saha ile ise Afyonkarahisar izliyor. 500 maden sahası ihalesinde kömür ve linyit rezervleri başta olmak üzere metalik madenler, feldspat, kaolen gibi endüstriyel madenler, çimento, seramik hammaddeleri, kaynak tuzları kalker (mıcır) ve mermer gibi birçok maden alanı ruhsatlandırılarak. 500 maden sahasının ihalesinin ardından MAPEG, 2019 yılı sonuna kadar bin 100 adet sahanın daha ihale programı kapsamına alınması ile yıl sonuna kadar toplam 2 bin 19 sahayı ihale etmiş olacak.

[Facebook] [Twitter] [Windows Live] [Yahoo!] [Email]

Posted in Çevre Haberleri0 Comments

Haziran 2023
P S Ç P C C P
 1234
567891011
12131415161718
19202122232425
2627282930  

Döviz Kurları

Hava Durumu

Hava, 29 Mayıs
Antalya’deki Hava Durumu
+18

Yük.: +26° Düş.: +16°

Nem: 72%

Rüzgar: ESE - 11 KPH

İstanbul’deki Hava Durumu
+17

Yük.: +21° Düş.: +16°

Nem: 87%

Rüzgar: SW - 10 KPH

İzmir’deki Hava Durumu
+14

Yük.: +27° Düş.: +17°

Nem: 93%

Rüzgar: SSW - 6 KPH

Ankara’deki Hava Durumu
+13

Yük.: +22° Düş.: +8°

Nem: 81%

Rüzgar: WNW - 14 KPH

Vizyon